Yeni Türkü Kimdir?
Yeni Türkü, 1977 yılında Derya Köroğlu, Zerrin Yaşar ve Selim Atakan'ın Ankara'da kurduğu müzik topluluğudur. Topluluğun isim babalığını şair ve yazar Yaşar Miraç yapmıştır. Yeni Türkü, sadece Yaşar Miraç'ın 1979'da Nisan-Mayıs-Haziran aylarında çıkan edebiyat dergisi değil, ayrıca halk türkülerinin yeniden yorumlanmasına dayanan Güney Amerika orijinli bir müzik akımıdır. Bu akımın dünyadaki temsilciliğini Şilili topluluk Inti Illimani yapmıştır. 1979'da ilk albümü Buğdayın Türküsü'nü çıkaran grup 10 stüdyo albümü, 2 film müziği albümü, 2 de konser albümü yayınladı. Yıllar içinde Eftal Küçük, Tuncer Tercan, Cengiz Onural, Fuat Oburoğlu, Murat Buket gibi müzisyenleri barındıran grubun kuruluşundan bu yana her zaman kadroda bulunan tek elemanı Derya Köroğlu'dur.
1977-1980: Kuruluş ve Buğdayın Türküsü
Topluluk, 1977 senesinde Derya Köroğlu ve Selim Atakan tarafından kuruldu. Atakan, müziğe Ankara Fen Lisesi orkestrası ile başlayıp 1968'da Milliyet Liselerarası Müzik Yarışması'nı kazandıktan sonra Esin Afşar ve Selda Bağcan ile çalıştı[1]. Köroğlu da aynı lise orkestrasında bir dönem bateri çaldıktan sonra ODTÜ'de eğitim hayatına devam etti. Bağlarını koparmayan ikili, bir yandan şiir uyarlamaları yaparlarken bir yandan da başta İnti İllimani olmak üzere sol görüşlü Güney Amerika müziğinden besleniyorlardı[2]. Bu dönem Ankara Dil Tarih'te okuyan Yaşar Miraç, Atakan ve Köroğlu ile arkadaşlık kurdu ve ikili Miraç'ın bazı şiirlerini bestelemeye başladı. Miraç da o dönem çıkardığı gazetenin adı olan "Yeni Türkü"nün gruba yakışacağını söyleyerek, onlara bu ismi hediye etti[1]. Selim Atakan'ın eşi Zerrin Atakan da vokalist olarak gruba katılınca Yeni Türkü'nün ilk kadrosu şekillendi. Bu kadro 1979 yılında ilk albümleri Buğdayın Türküsü'nü LP formatında çıkardı. Albümün hemen ardından topluluğa Murat Buket, Tuğrul Bayrak, Eftal Küçük ve Tuncer Tercan katıldı. 8-9 Ocak 1980'de grup kariyerinin ilk konserlerini Ankara'da verdi. 12 Eylül 1980 darbesi sonrası Nazım Hikmet gibi isimlerin şiirlerinden düzenlenen Buğdayın Türküsü albümü yasaklandı. Bu nedenle Yeni Türkü'nün kariyeri kısa bir sekteye uğradı.
1981-1985: Akdeniz Akdeniz
1981 yılı Yeni Türkü tarihinin önemli yıllarından biri oldu. İngiltere'den burs kazanan Zerrin Atakan bu ülkeye taşındı ve sonraki albümlerde zaman zaman şarkı söylese de grubun tam zamanlı üyeliğinden ayrılmış oldu. Eşi ile birlikte İngiltere'ye taşınan Selim Atakan ise grup ile ilişkisini devam ettirse de grup çalışmaları ancak Atakan'ın Türkiye'ye geldiği zamanlar devam edebiliyordu. Yeni Türkü ise bir süre vokalsiz devam edip film müzikleri yapmaya başladı. Atıf Yılmaz'ın 1981 tarihli Deli Kan filmine yaptıkları müzik 1982'da Sinema Yazarları Derneği tarafından en iyi film müziği olarak ödüllendirildi. 1983 tarihli Şerif Gören filmi Derman'a yaptıkları müzik ise aynı yıl Altın Portakal En İyi Müzik Ödülü'nü kazandı. Bu müzikler, o dönem grubun yaptığı diğer enstrümantal çalışmalarla birlikte 1983'ün ikinci yarısında Film Müzikleri adıyla piyasaya sürüldü. Atakan'ın gelip gittiği bu dönemde de Derya Köroğlu besteci kimliği ile öne çıkmaya başladı.
Sonrasında topluluğun asıl çıkışını sağlayan ikinci albümleri olan Akdeniz Akdeniz 1983 yılında piyasaya çıktı ve grup Türkiye çapında tanındı. Bu albümde uzun yıllar sürecek Murathan Mungan - Yeni Türkü ortaklığı başladı. Şair ve yazar Murathan Mungan, yazmakta olduğu "Şarkıcı Kız Kezban’ın Önlenebilir Tırmanışı" müzikali için Selim Atakan ile çalışma kararı verdi ve ikili kısa sürede birçok şarkı yazdı. Bu müzikal hiçbir zaman sahneye konulamasa da "İstersen Hiç Başlamasın" ve "Çember", Akdeniz Akdeniz albümünde yayınlandı[3]. Bu albümün bir diğer önemli özelliği de ilk albümde az da olsa vokal yapan Derya Köroğlu'nun albümdeki çoğu şarkının vokalini yapmasıydı. "Gurbete Kaçacağım"ı şarkısını Zerrin Atakan, "Öldükten Sonra" şarkısını ise Tuncer Tercan yorumladı. Albüm yayınlandıktan kısa süre sonra, Atakan ve Köroğlu ile Yeni Türkü öncesi müzik yapmış, aslen mimar olan Fuat Oburoğlu üflemeli çalgılarla gruba katıldı. 1984 yılında Fikret Kızılok ve Bülent Ortaçgil'in kurduğu Çekirdek Sanatevi'nde konser veren grubun bu performansı Çekirdek Sanat Evi Resitali adıyla yayınlandı. Bu konser albümün Yeni Türkü'nün ikinci kadrosunun son ürünü oldu. Bu yılın sonunda Yeni Türkü, Ankara'dan İstanbul'a taşınmaya karar verdi. Bu esnada da toplulukta bağlama çalan opera sanatçısı Tuncer Tercan ve buzuki, kemençe ve gitar çalan Eftal Küçük, Yeni Türkü'den ayrıldı. Ayrılanlardan Eftal Küçük, aynı yıl Tolga Çandar, Erkan Oban ve Bahadır Suda'yla birlikte özgün müzik topluluğu Çağdaş Türkü'yü kurdu ve bu toplulukla 1986'da Bekle Beni ve 1987'de Delikanlıya adlı albümleri yaptı. 1987 sonunda topluluğun dağılmasıyla asıl mesleği olan elektrik-elektronik mühendisliğine döndü ve 1987'de EMT mühendislik firmasını kurdu.
1985-1997: Zirve yılları ve değişiklikler
1985 yazında ise makine mühendisi Cengiz Onural klasik kemençesi ile gruba dahil oldu. Yeni kadrosu ile 1986 yılının başında konserler vermeye başlayan grubun Ekim ayında üçüncü albümü Günebakan çıktı. Aynı kadroyla arka arkadaya 1987'de Dünyanın Kapıları, 1988'da ise Yeşilmişik yayınlandı. Bu albümler büyük başarı kazandı ve Yeni Türkü yurt dışı ve yurt dışında konserler verdi. Yurt dışındaki konserlere zaman zaman Zerrin Atakan da eşlik etti.
1989 yılında ise grup içindeki anlaşmazlıklar su yüzüne çıkmaya başladı. Selim Atakan, 1989'da Zerrin Atakan ile boşandı. Fuat Oburoğlu ise Selim Atakan'la yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle geçici olarak Yeni Türkü'den ayrıldı. Yerine klarnet çalan Tayfun Duygulu dahil oldu. Ayrıca grup, tarihinde ilk kez resmi olarak bir davulcu almaya karar verdi ve Halis Bütünley'i kadrosuna dahil etti. Bu kadro ile 1989'un ikinci yarısında konserler veren grup "Yılın en sevilen topluluğu" dalında Altın Kelebek kazandı. Yeni kadroya kaydedilen albüm Vira Vira 1990 yılının Haziran ayında piyasaya sürüldü ve yine büyük ilgi gördü. Grup 11-15 Temmuz 1990 tarihleri arasında verdiği konserlerle Rumelihisarı Konserleri'nin o seneki açılışını yaptı. Topluluk bu konserlerde önceki albümlerdeki sevilen şarkılarına ek olarak ilk albümleri Buğdayın Türküsü'nden de 4 parçaya (Buğdayın Türküsü, Bekçi Kâzım Türküsü, Özgürlük (ilk versiyonundaki sondan önceki iki mısrası çıkarılarak) ve Mapushane Kapısı) yer verdi. Bu performanslar 1991 yılında Rumeli Konseri adıyla yayınlandı.
1991 yılının ortalarında ise grupta önemli değişiklikler oldu. Öncelikle grubun kurucularından Selim Atakan gruptan ayrılacağını açıkladı. Grubun konser sayısının ve popüleritesinin artmasından rahatsız olduğunu açıklayan Atakan, daha akademik ve klasik bir müziğe yönelme kararı almıştı[4]. Atakan'ın ardından uzun süreli bas gitarist Tuğrul Bayrak ve en son katılan Tayfun Duygulu ve Halis Bütünley de gruptan ayrıldı. Yeni Türkü ise eski elemanı Fuat Oburoğlu'nu tekrar gruba alarak dört kişilik bir hale dönüştü ve müzik yapmaya devam ettiler. 1992 yılının sonlarına doğru dört kişilik Yeni Türkü'nün yeni albümü Aşk Yeniden yayınlandı. Atakan'ın ayrılmasından sonra bestelerin bestelerin çoğunda Derya Köroğlu imzası vardı. Albümün en ilgi gören şarkılarından biri olan "Yedikule"nin vokallerini ise Fuat Oburoğlu yaptı. 1993 Temmuz'un bir kez daha Rumelihisarı'nda birden fazla konser verme şansı buldular. Konserlerle geçen 1993 yılının sonlarında yeniden stüdyoya giren grup 1994 yazından Külhani Şarkılar'ı yayınlandı. Önceki albümlerinde zaman zaman orijinali Yunanca olan şarkıları yorumlayan grup, bu albümde ise tamamen Yunan bestecilerin eselerini ve anonim Türk-Yunan türkülerini yorumladı. Albümün hiçbir bestesinde Yeni Türkü elemanlarının imzası bulunmazken, sözleri ise Refik Durbaş ve Cengiz Onural yazdı.
Grubun Vokalisti Derya Köroğlu
Bu dönemde Yeni Türkü, bir yandan da dizi müzikleri yapmaya geri döndü. 1993 yılında ATV'de yayınlanmaya başlayan Süper Baba dizisinin müziklerini yapmaya başladılar. Dizinin jeneriğinde çalınan ve Oya Küçümen'in vokal yaptığı "Bana Bir Masal Anlat Baba" grubun en beğenilen bestelerinden biri oldu. Bu kayıtlar 1995 yılında Süper Baba - Film Müzikleri adıyla albümleştirildi. Çoğunlukla enstrümantal olan bu albümde vokalleri ise Küçümen ile birlikte Şevval Sam ve Sumru Ağıryürüyen yaptı. Bu dönemde grup Kaygısızlar dizisinin de müziklerini yaptı.
1996'da eski çalışmalarına geri dönen grup, Ağustos ayında en popüler şarkılarından "Telli Telli"nin dört farklı remix'inin bulunduğu bir single yayınladı. Yaz sonunda ise bir seçki olan Her Dem Yeni yayınlandı. Bu albümden "Yağmurun Elleri" ve "Fırtına"ya klip çekildi. 1997 yılının ilk yarısında da konserler vermeye devam eden dörtlü Haziran ayında yollarını ayırmaya karar verdi. Cengiz Onural, son yıllarda biriken şarkıların albüme çevrilmemesi ve Köroğlu ile yaşadığı fikir ayrılıkları nedeniyle gruptan ayrılacağını açıkladı[5]. Onural daha sonra film müzikleri yapan İncesaz ve Aria topluluklarının kurucusu oldu. İncesaz'la 1999-2009 arasında yedi albüm çıkardı. Murat Buket, İncesaz'ın ilk üç albümünde bulunduktan sonra topluluktan ayrıldı. Fuat Oburoğlu, 2001'de Erden Çelik'le Durup Dururken topluluğunu kurdu. Bu topluluğa 2003'te Yeni Türkü'nün eski bas gitaristi Tuğrul Bayrak da katıldı ve söz konusu topuluk 2007'de Yeryüzüne Merdiven adlı albümünü yayımladı. Cengiz Onural, Fuat Oburoğlu ve Murat Buket, 2014 yılında Birol Yayla ve Sertaç Işık'la birlikte Pende Manges grubunu oluşturdular. Grup, rebetiko tarzında konserler vermektedir.
1997-günümüz: "Yeni" Yeni Türkü
Temmuz 1997'da Derya Köroğlu, Yeni Türkü'nün yeni elemanlarla yoluna devam edeceğini açıkladı. Klasik kemençeye Furkan Bilgi, uda Fatih Ahıskalı, üflemelilere Yahya Dai, perküsyona ise Murat Özbey dahil oldu. Öte yandan halihazırda grup ile konserlerde çalışan sanatçılar grup elemanlığına yükseltildiler. Böylece grubun yeni kadrosunda 1990'dan beridir grubun konserlerinde de çalışmış klavyeci Erkin Hadımoğlu, 1994'ten beri konserlerde bas gitar çalan Raci Pişmişoğlu, 1995'ten beri gruba konserlerde davul çalan Erdinç Şenol da yer aldı. Grup, yeni kadrosuyla kısa sürede konserler vermeye başladı. Yine dolu geçen biraz yaz dönemi ardından Derya Köroğlu, uzun süredir üstünde çalıştığı solo albümü Musikarium'u 1998 yılının başında yayınladı. 1998 yazında ise Yeni Türkü tekrar konserlerine başladı. Dai ve Özbey'in ayrılmasıyla biraz küçüklen grup 1999 yazında yeni albüm kayıtlarına başladı ve Eylül ayında Yeni isimli albümlerini çıkardı. Albümdeki "Nakka" şarkısına Fırtına Deresi'nde, yeniden yorumladıkları "Göç Yolları" şarkılarına ise Hasankeyf'te klip çekecek, çevreci bir mesaj verdiler. "Wahayra" şarkısında ise Çerkesce sözlere yer verip, farklı bir kültüre dikkat çektiler. Ancak 17 Ağustos depremi sonrası bu albümü dinleyiciye ulaştırmada zorluk çektiler.
2001 yılında verdikleri Rumelihisarı konserleri için gruba Serdar Barçın dahil edildi ve 2001-2006 yılları arasında aynı kadro ile devam edildi. Yeni Türkü'nün sahne performansının doruğa ulaştığı bu dönemde topluluk Türkiye'de yılda ellinin üzerinde konser verirken, ABD'nin otuz iki eyaletinde 100den fazla konser vermişti. Bu dönemde grup eski kayıtlarını "Koleksiyon" adıyla yayınlamaya başladı. 2003'te Koleksiyon, 2004'te Koleksiyon 2, 2006'da Koleksiyon 3 piyasaya sürüldü. Ancak yeni şarkıların üretilmemesi ve yeni bir albüm çalışmasının olmaması sebebiyle 2006 yılında Raci Pişmişoğlu ve Erdinç Şenol gruptan ayrıldı. 2009 yılında Buğdayın Türküsü'nün 30. yılı şerefine bir konser veren Yeni Türkü'ye eski elemanlarının hemen hepsi eşlik etti. Can Dündar, bu albümün hazırlanma hikâyesini belgesel hâline getirdi ve bu belgesele İlk Türkü: Buğdayın Türküsü adını verdi. Belgesel ilk olarak 2012'de Altın Koza Film Festivali'nde gösterildi. 2013 yılında Buğdayın Türküsü, CD olarak tekrar basılırken bu belgeselin DVD'si de CD baskası ile beraber dinleyenlere sunuldu.
2011'de grup yeni albüm çalışmaları için stüdyoya girdi. Bu dönemde Fatih Ahıskalı solo çalışmalarına odaklanmak için gruptan ayrılsa da albüme katkıda bulundu. Köroğlu, Hadımoğlu, Bilgi ve Barçın dörtlüsünün tamamladığı albüm 2012 yılında özel bir kapak tasarımı ile Şimdi ve Sonra adıyla yayınlandı. 10 şarkıdan oluşan yeni albümün çoğunluğu Derya Köroğlu bestesi olmakla birlikte Erkin Hadımoğlu, Manos Loizos, Stelios Fotiadis ve Ümmüşen Gürsoy besteleri de yer aldı. Sözlerde ise Turgay Fişekçi, Funda Çetin, Meral Özbek, Can Yücel ve Yılmaz Erdoğan'ın yanı sıra Derya Köroğlu ve eski grup elemanı Cengiz Onural'ın da sözleri yer aldı. Gruba konserlerde udda Timur Sarıca, davulda Bahadır Tanrıvermiş, bas gitarda da Sezer Alemdar eşlik etmiştir.